Kaç Türk Göç Etti? Eğitim ve Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü: Bir Eğitimcinin Bakış Açısı Öğrenme, insan hayatının en temel yapı taşlarından biridir. Eğitimci olarak, her öğrencinin bireysel yolculuğunun farklı bir dönüşüm hikayesi olduğunu gözlemlemek, bana sürekli bir ilham kaynağı sunar. Öğrenmenin sadece bilgi edinmekle ilgili olmadığını, aynı zamanda bireylerin dünyayı, toplumları ve kendilerini yeniden şekillendirebilme gücüne sahip bir süreç olduğunu düşünüyorum. Bu dönüşüm, sadece bireysel seviyede değil, toplumsal düzeyde de büyük etkiler yaratabilir. Bugün, “Kaç Türk göç etti?” sorusunu tartışırken, göç olgusunun eğitimle nasıl bir ilişkisi olduğunu ve öğrenmenin toplumsal değişime nasıl katkıda bulunabileceğini inceleyeceğiz. Göç, sadece coğrafi…
10 YorumEtiket: ve
Tasavvufta Zan: Ekonomik Perspektiften Bir İnceleme Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları Üzerine Düşünen Bir Ekonomist Ekonomi, kaynakların sınırlı olduğu bir dünyada kararlar almak üzerine kuruludur. Bireyler, firmalar ve devletler, çeşitli seçenekler arasında seçim yapmak zorunda kalır ve bu seçimler, çoğunlukla belirsizlik, risk ve çeşitli olasılıklar içerir. Ekonomistler, kararların sonuçlarını analiz ederken, geçmiş verilere, mevcut piyasa koşullarına ve gelecekteki eğilimlere dayanırlar. Ancak, insan davranışının doğasında belirsizlik her zaman vardır ve bu belirsizlik, ekonomik kararları daha karmaşık hale getirir. İşte bu noktada, tasavvuftaki zan kavramı, ekonomi perspektifinden önemli bir bakış açısı sunabilir. Tasavvuf, insanın içsel dünyasını ve Tanrı ile olan ilişkisini anlamaya…
6 YorumEğitimcinin Girişi Öğrenme, yalnızca sınırlı bir bilgi edinme süreci değildir; bireyin dünyaya bakışını, anlamlandırma biçimini ve toplumsal ilişkilerini dönüştürebilen güçlü bir süreçtir. Bir öğretmen olarak, dersi sadece “bilgi aktarma” olarak tanımlamaktansa, öğrenmenin bireylerde farkındalık yaratan, düşünceyi ve eylemi dönüştüren bir serüven olduğunu savunurum. Bu bağlamda bugün ele alacağımız konu, belli bir yerel yöneticinin adı değil; o adı çevreleyen demokratik süreçler, kurumlar ve öğrenme ortamlarıdır. Çünkü toplumlarda öğrenme yalnızca sınıfta değil, günlük yaşamda, karar alma süreçlerinde ve yönetişimle etkileşimde de gerçekleşir. Bu yazıda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve “Belediye Başkanı kim?” sorusu üzerinden, öğrenme teorilerinin, pedagojik yöntemlerin ve bireysel‑toplumsal etkilerin nasıl…
2 YorumTükenmişlik Sendromu Belirtileri Nelerdir? Antropolojik Bir Perspektif Antropolojiyi merak etmek, insanın farklı kültürlerini, değerlerini, ritüellerini ve topluluk yapılarını keşfetme tutkusudur. Kültürler, insanların dünyayı nasıl algıladığını ve onlarla etkileşime geçtiğini şekillendirir. Her topluluk, kendine özgü sembollerle, geleneklerle ve inançlarla bir arada yaşar. Ancak, modern dünyada birçok insan bu kültürel yapıların dışındaki, evrensel bir deneyimle karşı karşıya kalmaktadır: tükenmişlik sendromu. Peki, bu sendrom sadece bireysel bir kriz midir, yoksa kültürel bağlamda da anlam taşıyan bir olgu mudur? Tükenmişlik sendromu, günümüzde hızla yaygınlaşan bir psikolojik durumdur ve sadece bir kişinin duygusal ya da fiziksel sınırlarını aşmasıyla ilgili değildir. Bu sendrom, aynı zamanda modern…
6 YorumKarga Eti Helal Mi? Karga eti helal mi? Bu soru, özellikle İslamiyet’in beslenme kuralları ve helal-gelal kavramları üzerine düşünürken sıklıkla gündeme gelir. Ancak konu, sadece dini bakış açısıyla değil, aynı zamanda bilimsel ve kültürel perspektiflerden de ele alınabilir. Karga etinin helal olup olmadığı meselesini daha geniş bir çerçevede değerlendirmek, hem bireysel hem de toplumsal anlamda ilginç bir tartışma yaratabilir. Gelin, bu soruyu bilimsel ve dini temellerle inceleyelim. Helal Beslenme ve İslamiyet İslam’da helal, “izin verilen” anlamına gelir ve belirli kurallar çerçevesinde tüketilen gıda maddelerini ifade eder. Helal olmayan, yani haram olan besinler ise İslam’a göre yasaktır. İslam’ın helal gıda kuralları,…
8 Yorum