İçeriğe geç

İlik dinen caiz mi ?

İlik Dinen Caiz mi? Bir Hikâyenin Kalbinde Sorgulanan Merhamet

Bugün sana bir hikâye anlatmak istiyorum. Dini meselelerden bahsederken genellikle akla sert kurallar, kesin çizgiler gelir. Ama bazen, mesele bir kuraldan çok daha fazlasıdır. Bazen bir hayat, bir dua, bir gözyaşıdır… “İlik dinen caiz mi?” sorusunun cevabını yalnızca kitaplarda değil, insanların kalplerinde bulduğum bir hikâyede saklı.

Bir Baba, Bir Anne ve Bir Çocuk: Üç Kalbin Sınavı

Ali, kırklı yaşlarında, mantığıyla hareket etmeyi seven bir mühendisti. Hayatta her şeyin bir çözümü olduğuna inanırdı. Hesap yapmayı, plan kurmayı, kontrolü elinde tutmayı severdi. Eşi Elif ise kalbiyle düşünürdü. İnsanların duygularını sezmekte ustaydı; bazen bir bakışla birinin iç dünyasını anlayabilirdi. Birlikte kurdukları ev, hem aklın hem kalbin dengesi gibiydi. Ta ki küçük kızları Zeynep hastalanana kadar…

Zeynep’in ilik nakline ihtiyacı vardı. Doktorlar acele edilmesi gerektiğini söylüyordu. Hastane odasında sessizlik hâkimdi. Ali, elinde tahlil sonuçlarına bakarken derin bir nefes aldı.

“Elif,” dedi kısık bir sesle, “doktorlar uygun donör bulamazsak başka yollar düşünmemiz gerektiğini söylüyor. Ama… ilik nakli dinen caiz mi emin değilim. Haram olursa?”

Elif başını kaldırdı, gözleri dolmuştu. “Ali… eğer bu, bir canı kurtarmak içinse, Allah merhameti yasaklar mı sanıyorsun?” dedi.

Erkeğin Stratejisi, Kadının Merhameti

Ali o gece boyunca araştırma yaptı. Diyanet’in fetvalarını okudu, ilahiyatçıların görüşlerine baktı. Her biri farklı kelimeler kullansa da aynı noktaya varıyordu: İlik nakli, tıbben ve ahlaken uygunsa, rıza ile yapılıyorsa caizdir. Çünkü bu, bir canı kurtarmaktır — ve İslam, hayatı korumayı en yüce değer olarak görür.

Oysa Elif için mesele fetvalardan ibaret değildi. O, kızının yüzüne baktığında Allah’ın sınavını görüyordu. Her dua ettiğinde, “Ya Rabbi, bana bu acının hikmetini göster,” diyordu. Onun için caizlik, bir ruhun iyiliğe niyetiyle ölçülürdü. “Eğer bir kalp, başka bir kalbe umut veriyorsa, bu haram olamaz,” derdi kendi kendine.

Bir Karar, Bir Dua

Bir sabah Ali, elinde kâğıtlarla hastaneye geldi. Gözleri kararlıydı. “Elif,” dedi, “donör bulundu. Ama uygun değilmiş. O yüzden test yaptırdım. Benim iliklerim uygun.”

Elif’in gözlerinden yaşlar süzüldü. “Ali, emin misin?” diye sordu.

Ali, sessizce başını salladı. “Ben araştırdım. Diyanet’in açıklamasında açıkça yazıyor: Eğer zarar riski yoksa, bir başkasına hayat vermek sadaka-i cariye sayılır. Bu, bir sevap. Haram değil, rahmettir.”

O an Elif, eşinin yalnızca aklıyla değil, kalbiyle de hareket ettiğini fark etti. Çünkü bazen mantık bile merhamete teslim olurdu. Ve o gün Ali’nin içinde, formüllerden çok duaların hüküm sürdüğü bir dünya doğdu.

Bir Kalbin Hikmeti

Ameliyat başarılı geçti. Zeynep, gün geçtikçe iyileşti. Hastane koridorlarında yankılanan kahkahası, o ailenin yeniden doğuşu gibiydi. Elif her fırsatta Ali’ye bakar, “Sen sadece ilik değil, imanını da paylaştın,” derdi.

Ali ise bir akşam kızının saçlarını okşarken mırıldandı: “İlik dinen caiz mi?” diye sormuştum ya, şimdi cevabı biliyorum. Caizmiş, çünkü Allah, merhameti haram kılmaz.”

Okuyucuya Sorular: Sen Olsaydın Ne Yapardın?

Bu hikâyeyi okurken belki sen de düşündün: Dinen caiz olan şey, bazen sadece kitapta yazmaz; vicdanın da hüküm verir. Sen olsaydın ne yapardın? Sevdiklerin için aynı kararı alır mıydın? Yoksa haram korkusuyla geri mi dururdun?

Sonuç: Caiz Olan, Merhametle Yapılandır

İlik nakli meselesi bize sadece tıbbi değil, ahlaki bir gerçeği de hatırlatır: Dinde asıl olan canı korumaktır. Birinin yaşamına umut olmak, Allah’ın rahmetine vesile olmaktır. Erkeklerin stratejik aklıyla kadınların empatik kalbi birleştiğinde, insanlık da tamamlanır. Çünkü bazen bir “ilik” değil, bir “dua” kurtarır hayatı.

Peki sen ne düşünüyorsun? Haram ile helal arasındaki çizgiyi kalp mi çizer, kural mı?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
elexbetsplash